Kış geldi kar yağıyor
Birçok kuş yem arıyor
Kimisi üşüyor
Kimisi düşüyor
Evet, İstanbul’a beklenen kış geldi İstanbul’da kış demek çile demek, esaret demek. Bu duruma sevinen kişiler şüphesiz çocuklar. Yoğun kar karne tatiline denk geldiği için çok şanslı minikler. Büyüklerde karın çilesinin yanında keyfini çıkarmaktan da geri durmuyorlar tabi. Aylarca kar altında kalan bölgelerimiz ve orada yaşayan insanları düşünüce İstanbul’da olanları düşünmek komik oluyor sanki. Fakat bu da mega kentin olmazsa olması değil mi?
Evet diyorsanız atın kendinizi karların altına. Bizde öyle dedik ve attık kendimizi dışarıya. Günlerdir yağan karın en yoğunu bugündü herhalde. Bugün dışarıya çıkamasakta balkona çıktık. Balkonunda dışarıdan bir farkı yok. Kardan adam bile yapabildik.
Eskiden kalma kötü bir huy vardır bende. Kar yağınca bahçeye parka ilk ben çıkmalıyım ve ben bozmalıyım karları başkası bozunca karlarımızı bitirecekler diye kendi kendimi yediğimi bilirim :)
Çocukken Makbule Teyze’nin bahçesine bizden başka çocuklar girip kar oynayınca deyim yerindeyse kıskançlıktan çatlıyordum. Ama ne yapalım bütün bahçedeki karları bozuyorlardı.
Her şeye rağmen yapılan en güzel savaş kartopu savaşı değil mi?
Ah çocukluk işte.
Sabah kalkıp pencereden dışarıya bakınca “tutmuş” diye çığlıklar atmak, annemden ne olur çıkalım diye izin almaya çalışmak, soğuktan donana kadar kar oynayıp eve zorla girmek, eve üstümüzdeki karla gelip kapı dibinde silkelenmek, eve girip sobanın dibinde ısınmak… Güzeldir karla oynamak.
Tabi ısınacak bir yuvan varsa. Allah zorda kalmış kardeşlerimizin de yardımcıları olsun bu havalarda.
Sevgiyle kalın…
0 yorum:
Yorum Gönder